**Depremin 2. Yılında Acımız Taze, Dayanışmamız Güçlü**

Atabey19 Gençlik Kültür Ocakları Gaziantep İl Bey’i Mete Büyükmurat; Bugün, Kahramanmaraş depreminin üzerinden 2 yıl geçti. Bu süre, acımızı hafifletmedi; kaybettiklerimizin boşluğu hâlâ yüreklerimizde. Ancak bugün, yalnızca acımızı değil, aynı zamanda dayanışma ve umutla yeniden ayağa kalkma azmimizi de hatırlama günüdür.

Atabey19 Gençlik Kültür Ocakları Gaziantep İl Bey’i Mete Büyükmurat; Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybedenleri saygı ve minnetle anıyorum. Onların anısı, bizlere daha güvenli, daha dayanıklı bir gelecek inşa etme sorumluluğunu her daim hatırlatıyor. Depremden etkilenen tüm bireylerin, ailelerin ve toplumun acısını paylaşıyor, yaraların sarılması için çabalarımızı sürdürüyoruz.   Bugün, 11 ilde büyük yıkıma yol açan ve on binlerce cana mal olan deprem felaketinin üzerinden iki yıl geçti. Bu süreçte, depremzedelerin karşılaştığı zorluklar ve kayıplar hala hissedilmekte ve normalleşme süreci için atılan adımlar yetersiz kalmaktadır. Bu büyük felaketten etkilenen halkımız, hala temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmakta, barınma, sağlık, eğitim gibi hayati öncelikler her geçen gün daha büyük bir sorun haline gelmektedir. Yıkılan evlerin yerine yapılan yapılar, çoğu zaman kalıcı bir çözüm sunmamaktadır ve güvenli yaşam alanları hâlâ inşa edilememektedir. Ayrıca, depremzedelere sağlanan psikolojik ve sosyal destek yetersiz olup, uzun vadeli travmalarla başa çıkabilmek için güçlü ve kapsamlı bir iyileştirme süreci gerekmektedir. İkinci yılda yaşanan bu mağduriyetlerin giderilmesi için yetkililerin sorumluluklarını yerine getirmesi ve hızlı, etkili çözümler üretmesi gerekmektedir. Şu anda mağdur durumda olan insanlarımız, hala birçok temel hizmetten yoksundur ve bu durum, sadece afetin etkilerinin değil, aynı zamanda yönetimsel eksikliklerin de bir sonucudur. Bu noktada, başta hükümet olmak üzere tüm yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, daha adil, hızlı ve etkili bir destek süreci oluşturmak zorundadır. Hedef, halkımızın güvenli bir şekilde barınabileceği, sağlık ve eğitim hizmetlerinden faydalanabileceği, psikolojik olarak iyileşebileceği ve toplumsal olarak yeniden güçlenebileceği bir ortam yaratmaktır. Bu süreç, sadece maddi değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur. Depremzedelerin mağduriyetlerini daha fazla göz ardı etmek, acıları daha da derinleştirecek ve toplumsal huzursuzluğu arttıracaktır. Unutulmamalıdır ki, afetler geçici değil, insanların yaşamları üzerinde kalıcı izler bırakır. Şimdi, hep birlikte bu izleri silmek ve yeniden ayağa kalkmak için sorumluluk almalıyız. Tüm yetkilileri, mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi adına somut adımlar atmaya davet ediyoruz. Halkımızın yanındayız ve bu zorlu süreçte onlara gerekli desteği sağlamaya devam edeceğiz. Yaralarımızı birlikte saracağız, geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz.